MİRAS PAYLAŞIMINDA İZLENEBİLECEK HUKUKİ YOLLARA İLİŞKİN BİLGİLER
14 Nisan 2021
Mirasçılar, anlaşmak suretiyle mirası kendi aralarında istedikleri gibi paylaşabilirler. Örneğin, mirasçıların bir paylaşma sözleşmesi yaparak mirası paylaşmaları mümkündür. Tüm mirasçıların katılımıyla yazılı olarak yapılmak şartıyla geçerli miras paylaşım sözleşmesi geçerlidir ve tarafları bağlar. Geçerli bir miras taksim sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceklerdir.
Yasal mirasçılar gerek kendi aralarında gerekse atanmış mirasçılarla birlikte aynı kurallara göre paylaşırlar. Mirasbırakan tarafından aksine bir düzenleme yapılmadıkça mirasçılar, paylaşmanın nasıl yapılacağını serbestçe kararlaştırırlar. Halen tereke mallarını zilyet olan veya murise borçlu bulunan mirasçılar, paylaşma sırasında bu konuda eksiksiz bilgi vermek zorundadırlar.
Özellikle tereke malının paylaşımı sırasında malın satışı, mirasçılardan birine veya birkaçına özgülenmesi konusunda uyuşmazlık çıktığında sulh hakiminden sorunun çözümü için karar verilmesi isteneceği kanunda düzenlenmiştir. Özellikle büyük tarımsal işletmelerin (çiftlikler vs. gibi) bütünlüğünün bozulmasını engellemek düşüncesiyle özgüleme işleminin sulh hakiminin kararıyla mümkün olduğu uygulamada gözlemlenmektedir.
Paylaşma Kuralları
Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufuyla paylaşmanın nasıl yapılacağı ve payların nasıl oluşturulacağı hakkında kurallar koyabilir. Bu kurallar, miras bırakan tarafından kastedilmemiş olan bir eşitsizlik halinde “payların denkleştirilmesi” olanağı saklı kalmak kaydıyla, mirasçılar için bağlayıcıdır. Aksini arzu ettiği tasarruftan anlaşılmadıkça, miras bırakanın tereke malını bir mirasçıya özgülemesi, vasiyet olmayıp, sadece paylaştırma kuralı sayılır.
Şüphe yoktur ki miras bırakan, ölümden sonra geçerli olmak üzere ölüme bağlı tasarrufla (vasiyetnameyle) paylaşma kuralı koyabilir. Ancak böyle bir kural konulurken, saklı paya el atılmaması gerekir. Örneğin miras bırakan, vasiyetinde koyduğu miras paylaştırma kuralı sonucunda davalıya mal varlığının tamamına yakın bölümünü vermiş, arta kalanı da diğer mirasçılara bırakmışsa, saklı paya zedeleme kastı bu durumda açıkça ortaya çıkmıştır. Bu nedenle saklı payı zedelenen diğer mirasçının “tenkis davası” açması gerekmektedir.
Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir.
Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakkını kullanamaz.
Yargıtay Kararı
“… Miras yoluyla intikal eden terekenin tamamı ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamını bir mirasçıya vermek suretiyle paylaştırma yapılabilir. Kanun koyucunun bu hükmü getirmekteki maksadı öncelikle aynen paylaştırma isteyen mirasçılar arasındaki paylaşma konusundaki ihtilafın en uygun şekilde çözümlenmesi ve taşınmazların değerleri arasında fark bulunması halinde, gereğinde farkı para ödetmek yoluyla denkleştirmenin sağlanmasıdır. Ayrıca payların özgülenmesinde mirasçıların anlaşması asıl olup, anlaşamazlarsa kura çekilecektir. Bu yolla aynen paylaştırmayı gerçekleştirme olanağı olan mahkemenin mirasçıları satışa zorlayacak bir yöntemi benimsemesi olanaklı olmadığı gibi, açıklanan yasal düzenlemelere de aykırıdır. (14. HD. 11.01.2014 – 2150/4940)
Kaynakça: Erhan GÜNAY: “Soru ve Cevaplarla Miras El Kitabı” eserinden yararlanılmıştır.