MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ
07 Kasım 2020
A. Mirasçılık Belgesi Verilmesi
Bir kişi öldüğünde mirası geride kalan mirasçılara kendiliğinden geçer. Mirasçılık hak ve sıfatını kanıtlamak için sulh hukuk mahkemesine ya da notere başvurmak suretiyle mirasçılara mirasçılık belgesi verilir. Uygulamada “Veraset Belgesi” olarak anılan bu belgenin aksi her türlü kanıtla ispat edilebilir.
Mirasçılık belgesi; yasal ve atanış mirasçıların murisin terekesi üzerinde mirasçılık sıfatı ve miras paylarını gösteren bir belgedir. Bu belge mirasçıların mirasçılığına karine oluşturur. Mirasla ilgili herhangi bir işlem yapılması, dava açılması vs. için mirasçılık belgesinin mutlaka alınmış olması şarttır.
Mirasçılık belgesinde; ölen kişinin bilinen tüm mirasçıları, her bir mirasçının miras payları, aksi sabit oluncaya kadar ibaresi yazılı olarak olması gereken hususlardır. Miras bırakanın yasal mirasçısı olduklarını iddia ve ispat edenlere mirasçılık belgesi verilir. Mirasçılık belgesinde bütün mirasçıların paylarının açıkça belirtilmesi zorunludur. Yani açıkta pay bırakılamaz.
Mirasçılık belgesini alan kişi, mirasçı olma sıfat ve ehliyetini resmen kazanmış olması nedeniyle bu belgeden aşağıdaki gibi yararlar sağlar:
- Mirasçılık belgesi, miras bırakandan mirasçılara intikal eden tereke ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli olan ve ilgili mercie sunulan bir belgedir.
- Tereke borçlularından tereke alacağını isteme hakkı verir.
- Tapuda taşınmazın kendi payına özgü tescil işlemlerini yaptırma olanağı sağlar.
- İntikal eden taşınmazlara ait vergi ve beyannameleri ödemek ya da kuruma vermeyi sağlar.
- İntikal eden banka mevduatındaki paraların çekilmesi vs. gibi işlemlerin yapılmasını sağlar.
B. Mirasçılık Belgesinin İptali Davası
Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir belgenin verilmesine ilişkin davanın amacı, kendi mirasçılığına ya da payına yapılan sataşmayı gidermek, gerçeğe uygun mirasçılık belgesi verilmesini sağlamaktır. Özellikle; mirasçının veraset belgesinde gösterilmemiş olması, miras paylarının hatalı gösterilmesi, mirasçı olamayacak kişinin belgede mirasçı olarak yer alması gibi sebeplere dayalı olarak iptal davasının açıldığı görülmektedir.
Uygulamada bir mirasçının gizlenerek alınan mirasçılık belgesinin iptali ile güncel ve doğru veraset ilamının verilmesine ilişkin davaların yoğun şekilde hasımlı olarak açıldığı gözlemlenmektedir. Dava konusu mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilip miras payı gösterilen kimselere karşı iptal davası açılabilir. Bu kimseler arasında ölmüş olanlar varsa ölenin yasal mirasçılarına karşı da husumetin yöneltilmesi gerekir.
Dava sadece önceki mirasçılık belgesinin iptali şeklinde açılmamalı, ayrıca yeni bir mirasçılık belgesinin verilmesini de içermelidir.
C. Yargıtay Kararı
“… Ne var ki somut olayda; çekişme konusu taşınmazların tapuda intikalleri sırasında ibraz edilen hasımsız veraset ilamı ile davacıların elde etmiş olduğu hasımsız veraset ilamı arasında mirasçılar yönünden farklılık bulunduğu halde bu çelişki giderilmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; davacıya hasımlı veraset ilamı almak için dava açmak üzere süre verilmesi, dava açılır ise sonucu beklenerek temin edilecek hasımlı veraset belgesi doğrultusunda işin esası değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.”(1.HD. 10.03.2014-18803/5176)