EMEKLİ İKRAMİYESİNDE HİZMET BİRLEŞTİRME VE KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZASI NEDENİYLE YAŞANAN SORUNLAR

01 Ekim 2020
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olarak istihdam edilen kamu görevlileri emekli olmaları halinde emeklilik aylığı ve ikramiyesine hak kazanırlar. Fakat emekli ikramiyesinin ödenmesinde çeşitli sorunlarla karşılaşılabilmekte, hak sahipleri ikramiyelerini alamamaktadır.
Hizmetinin tamamında kamu görevlisi olarak çalışanlar bakımından:
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 89’uncu maddesine göre “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.” Bu hüküm gereğince hizmet süresinin tamamında kamu görevlisi olarak çalışanlar emekli olmaları halinde emekli ikramiyesine hak kazanırlar. Disiplin cezası veya OHAL KHK’sı ile görevinin sona erip ermediğinin bir önemi bulunmamaktadır.
Hizmet birleştirmesi bulunanlar bakımından:
5434 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre “Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.” Bu hükme göre kamu görevlisi olarak çalışırken kamu görevliliği dışındaki çalışma sürelerinin hizmet birleştirmesi ile birleştirilerek emekli olanlara emekli ikramiyesi ödenebilecektir. Fakat bu kapsamda emekli olanlar açısından görevlerinin “25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla” sona ermesi şartı getirilmiştir. Böylece görev süresi kıdem tazminatında olduğu gibi haklı sebeple sona ermeyen kamu görevlilerine ikramiye ödenmesi engellenmiştir.
Toplam hizmet süresi hizmet birleştirme ile emekliliğe yeterli olan kamu görevlilerinin görev süresi memurluktan çıkarma gibi bir sebeple sona ermesi halinde bu kişilere ikramiye ödemesi yapılmamaktadır. Fakat SGK hizmet birleştirmesi bulunduğu gerekçesiyle 5434 sayılı Kanun’a göre hizmet süresi emekli olmaya yetenlere dahi ödeme yapmaktan kaçınmaktadır. Danıştay ise 5434 sayılı Kanun’a tabi hizmet süresi emekliliğe yeterli olanlara ikramiye ödenmesi gerektiğini kabul etmektedir. Buna göre çalışanın 5434 sayılı Kanun’a tabi hizmet süresi emekliliğe yeterli ise görevi ne şekilde sona ermiş olursa olsun ikramiye ödenmelidir. Örneğin; hizmet birleştirme ile 30 yıl hizmeti bulunan ve bu sürenin 26 yılı 5434 sayılı Kanun’a tâbi olan çalışan OHAL KHK'sı ile veya disiplin cezası ile görevden çıkartılsa dahi ikramiye ödenmelidir. Aksi eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. (Danıştay 11. D. T.13.04.2017)