MİRAS SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ, NİTELİĞİ İLE MİRAS SÖZLEŞMESİNİN ORTADAN KALDIRILMASI
22 Temmuz 2020
A) Miras Sözleşmesinin Şekli ve Niteliği
Miras sözleşmesi, mirasbırakan (muris) ile bir mirasçı veya üçüncü kişi arasında ve murisin ölümünden sonra sonuçlar doğuracak nitelikli bir sözleşmedir.
Ölüme bağlı tasarruflardan sayılan Miras Sözleşmesi, yapıldıktan sonra belirli nedenler dolayısıyla çeşitli şekillerde ortadan kaldırılabilir. Ortadan kaldırma sağlar arasında ise miras sözleşmesi, yeni bir sözleşme veya vasiyetname ile yahut sözleşmeden dönme yolu ile ortadan kaldırılabilir.
Miras bırakan, miras sözleşmesiyle mirasını veya belirli malını sözleşme yaptığı kimseye ya da üçüncü bir kişiye bırakma yükümlülüğü altına girebilir. Miras bırakan malvarlığında eskisi gibi serbestçe tasarruf edebilir; ancak miras sözleşmesindeki yükümlülüğü ile bağdaşmayan ölüme bağlı tasarruflarına veya bağışlamalarına itiraz edilebilir.
Muris aynı anda ya da farklı zamanlarda birden fazla kişiyle miras sözleşmesi yapabilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 545’inci maddesine göre, “Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Sözleşmenin tarafları, arzularını resmi memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar.” denilmektedir.
B) Miras Sözleşmesinin Ortadan Kaldırılması
- Her zaman kaldırma olanağı: “Miras sözleşme tarafların yazılı anlaşmasıyla her zaman ortadan kaldırılabilir.” Bu durumda yapılması resmi şekle tabi bir işlemin yazılı şekildeki anlaşmayla ortadan kaldırılması mümkün olmaktadır.
Murisin tek taraflı iradesiyle ortadan kaldırma: TMK m.546/2’ye göre “Miras sözleşmesiyle mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişinin, miras bırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan davranışta bulunduğu ortaya çıkarsa; miras bırakan, miras sözleşmesini tek taraflı olarak ortadan kaldırabilir.”
Örneğin, miras sözleşmesiyle mirasçı atanmış kişi, sözleşmenin yapılmasından sonra miras bırakanı dövmüşse ya da tehditte bulunmuşsa bu, mirastan çıkarmayı gerektiren bir davranış olduğu için miras bırakan bu sebebe dayanarak tek taraflı irade beyanı ile mevcut miras sözleşmesini ortadan kaldırabilir.
- Miras sözleşmesinden dönme yoluyla ortadan kaldırma: TMK. m.547’de,“Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması halinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.” denilmektedir.
Miras sözleşmesinin ortadan kalkmasında hukuksal yararı olan mirasçılar veya lehine belirli mal bırakılan kişiler dava açabilirler.
Miras sözleşmesinin iptali davası, miras bırakanın sağlığında açılamaz. Çünkü anılan sözleşme ancak miras bırakanın ölümünden sonra hüküm ifade eder, sonuç doğurur. Ölüm vaki olmadıkça sözleşme ile atanmış mirasçılık sıfatı doğmaz.
İlgili Yargıtay Kararı
“Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan, resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. Davaya konu 07.06.2004 tarihli sözleşmeye miras bırakan Cemal bizzat katılmayıp, vekaleten düzenlendiğinden geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” (2. H. D. 12.05.20017-6349/7938)