BOŞANMADA ZİYNET EŞYALARININ HUKUKİ DURUMU
29 Haziran 2020
Ziynet eşyası denince genellikle kadına düğün anında takılan takılar gelmekle birlikte kocanın değerli hediyeleri de ziynet eşyası olarak değerlendirilmektedir. Aile hukukunun konuları arasına giren eşya davalarından olan ziynet eşyası davası kadın eş tarafından kocaya ya da ziynet eşyasını elinde bulunduran birlikte yaşanılan 3. kişilere karşı açılabilmektedir.
Aksine bir örf adet ve varlığı erkek eş tarafından iddia ve ispat edilmediği takdirde karine olarak, tarafların evliliği sebebiyle kadına takılan ziynet eşyaları kadına ait olup, boşanma halinde kadının ziynet eşyalarını geri verme yükümlülüğü yoktur. Ziynet eşyaları kadının kişisel malı sayılır. Kadının rızası olmaksızın ziynet eşyalarını bozduran koca eşin talebi üzerine ziynet eşyalarının bedelini iade etmekle yükümlüdür. Yargıtay’ın istikrarlı kararları da bu yöndedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01.10.2014 tarihli ve 2014/8085 Esas, 2014/19072 Karar sayılı kararında bu husus vurgulanmıştır.
“…Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini koca ispatlamak zorunda olup, koca bu durumu ispat edemediğinden, bozdurulan ziynet eşyalarını davacı ( kadın )’a iade ile mükelleftir…”
Düğünde takılan altın ve paralar bağış niteliğindedir ve kadının mülkiyetine geçmiş olduğu kabul edilir. Yani kendisine takıldığı andan itibaren takılar artık kadının malıdır.
Kadına ait ziynet eşyaları konusunda iki tür istisna getirilmiştir.
- Kanuna göre, kadın rıza verirse bir daha hiç iadesi istenmeyecek şekilde düğündeki ziynet eşyaları kocaya verilebilir.
- Bir diğer istisna ise kadının rızası ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup evin veya kurulan yeni yaşamın müşterek ihtiyaçları için harcanmasıdır. Şayet koca müşterek evin tadilat masrafları, düğün veya beyaz eşya masraflarına harcama yaptığını ispatlarsa, ziynet eşyalarını iade etmek zorunda değildir.
Düğün takıları ve ziynet eşyasının iade edilmesi için iki yol bulunmaktadır. Boşanmak isteyen kadın boşanma davasında ziynet eşyası talebi dilekçesi ile mahkemeye başvurabileceği gibi ayrı dava açarak da ziynet eşyası davası açabilecektir.
Düğün takılarının ve eş tarafından hediye edilen takıların geri verilmesi amacıyla açılan davada zamanaşımıyla ilgili iki durum söz konusudur.
- Birincisi ziynet eşyası davalının elinde bulunuyor ve bu eşyanın iadesi talep ediliyor ise bu dava istihkak davası olduğundan dava açmak zamanaşımı süresine tabi tutulmamaktadır.
- Düğün takıları dava açıldığı sırada davalıda mevcut değilse takıların bedelinin istenmesi için dava açmak gerekmektedir. Bu durumda dava takıların iadesi aynen mümkün olmadığından borçlar hukukunun alanına girecek dava zamanaşımı boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl olarak belirlenecektir.
Yargıtay ziynet eşyalarının, normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulunan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikte eşyalar olduğunu kabul etmektedir. Bunun sonucu olarak ziynet isteyen kadının, ziynetlerin kocada kaldığını veya götürülmesine engel olunduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
Koca tarafından ziynetlerin varlığının kabul edilmesi halinde ise ispat yükü yer değiştirecektir. Ziynetlerin düğün masrafları, balayı masrafları ve ev eşyası alımında bozdurulması veya evlilik içerisinde bozdurularak harcanması halinde ise kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının koca tarafından kanıtlaması gerekir.
Evi terk eden veya kendi isteği ile evden ayrılan kadının ziynetleri de yanında götüreceğini varsayan Yargıtay, şiddete uğramak suretiyle, dövülerek, zorla evden atılan, benzer sebeplerle evi terk etmek zorunda kalan kadının ise ziynetleri yanında götüremeyeceğini bu halde ziynetlerin kadında olduğunu kocanın ispatlaması gerektiğini belirtmektedir.